top of page
Ara
  • Yazarın fotoğrafıBahar Özen

Yeni Yıl İçin Bir Umut

Güncelleme tarihi: 24 Ara 2018

“Bazen bu dünyada olan şeyleri kontrol etmemiz mümkün değildir. Depremler ya da sel felaketleri gibi... Ama elimizden gelen güzel şeyler de vardır. Affetmek, ikinci şanslar, yeni başlangıçlar gibi...Dünyayı ayakta tutan ve yaşanılır hale getiren tek bir şey var; o da SEVGİ.

Her canlının sevgiye ihtiyacı var.

Sevgi umut verir.

Yeni yıl için bir umut...”

Yılbaşı Gecesi Filmi



Hepimizin çok kez duyduğu, bir film sahnesinin bitişinde ya da bir kitabın son satırlarında sık rastladığımız kelimeler, cümleler bunlar. Ama yine de okurken insanın içini ısıtmıyor mu? Bu kadar sıradan olup bir o kadar güzel hisler uyandıran kelimeler! Sevgi, umut, ikinci şans, yeni başlangıçlar... Yeni yıla yaklaşırken evde tek başıma kaldığım bir akşam (ki böyle akşamları çok severim. En rahat pijamam, en sıcak battaniyem, papatya çayım ve Netflix ile baş başa kaldığım o sakin ve mum kokulu akşamlardan bahsediyorum.) televizyonda “Yılbaşı Gecesi” diye bir filme denk geldim. Biterken yukarıda yazdığım konuşma geçti ve o kadar hoşuma gitti ki bunu mutlaka paylaşmalıyım dedim.


Yeni yıl yaklaşırken her defasında aynı hislere kapılıyorum. Sanki her şeyi sıfırlayacağım ve hayata yeniden başlayacağım gibi. Aldığım yeni kararlarım ve yüksek motivasyonum da yanında bonusu oluyor. 2019 ajandalarını kimler aldı? İşte tüm seneyi o ajanda gibi hayal ediyorum. Yeni defterin tarifsiz kokusunu içime çekiyorum ve ilk sayfaya bakıyorum. Geçen seneki ajandamın aksine tek bir harf bile yazılmamış, aralarından yapraklar koparılmamış, sayfaları kırışmamış, kapağı eskimemiş. Sahi bir önceki ajandama neler olmuş öyle? Son bir yılda çok hoyrat davranmışım. Oysa ilk aldığımda o da bunun gibi değil miydi? Önce ilk sayfalarına göz attım. Yavaş ve özenle yazılmış notları, düzgün cümleleri yarım yamalak kelimeler, gelişi güzel karalanmış satırlar takip ediyordu. Aralardan bazı sayfaları başka notlar için koparmışım, kenarları yırtılmış. Üstüne kahve bardağımı koymuşum galiba, kapağında lekeler var. Son sayfalarda o kadar üşenmişim ki telefonumdaki sesli notları kullanmayı tercih edip yazmayı bile bırakmışım. Bir elimde umut dolu yeni yıl ajandası, diğer elimde geçen seneden sağ kurtulmayı güç bela başaran eskisi. O an başımdan kaynar sular döküldüğünü hissettim. Kimi kandırıyorum ki? Bu sene diğerlerinden farklı ne olacaktı? Başta kendime verdiğim sözleri tutmaya çalışacak sonra hayatın akışına kaptırıp sağa sola savrulmayacak mıydım? Renkli kalemlerle tuttuğum notları yırtık sayfalar takip etmeyecek miydi? Üzüldüm. İnsanın kendiyle yüzleşmesi kadar acı bir şey yok. Kaçacak yeriniz yok, söyleyecek yalanınız yok. Biraz sonra toparlandım ve düşünmeye başladım.

Geçtiğimiz yıla neden bu kadar kaba saba davrandığımı hatırlamaya çalıştım.

Aslında hayatımda güzel gelişmelerin yaşandığı, sevinçlerin üzüntülerden çok daha fazla olduğu, biraz daha büyüdüğüm ve kendimle biraz daha gurur duyduğum bir yıldı. Bu kadar bencilce davranmayı kendime yakıştıramadım. 2018 bana güzelliklerini sunmaya devam ederken ben bir yerden sonra sıkılmış ve ona karşı özensiz davranmaya başlamıştım. Tıpkı çevremizde bizi sevenlere, ailemize, en yakınlarımıza zaman zaman davrandığımız gibi. İnsanın doğası demek ki böyle diyerek durumu basite indirgemeye ya da kendimi haklı göstermeye çalışmayacağım. Artık yeni sayfaları ekleyemem belki ya da kapaktaki kahve lekelerini silemem ama şu an elimde olana bundan daha iyi bakabilirim. Bitmekte olan yıla bana kazandırdığı her şey için teşekkürlerimi sunuyorum ve 2019’u büyük bir sevgiyle bekliyorum. İkinci şanslar için, affetmek ve affedilmek için, yeni başlangıçlar için, çokça sevgi için... Çünkü sevgi umut verir. Yeni yıl için bir umut.




0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page